Bıyık özellikle Türk toplumunda özel bir yere sahiptir. Üst dudak bölgesinde oluşan kıl yoksunluğu yanık, geçirilen bir travma gibi birçok nedene dayanabilmektedir. Bunların yanı sıra doğuştan gelen genetik sebepler de burada kıl yoksunluğuna sebep olabilmektedir. Bıyık ekimi işleminde FUE ekim yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemde kıl kökleri donör bölgeden tek tek alınarak ekim yapılacak alana nakledilir. FUE ekim yöntemi kullanılmasının sebebi ilk olarak işlemin ardından ne donör bölgede ne de ekimi yapılan alanda herhangi bir iz kalmamasıdır. İkinci olarak ise işlem sırasında hiçbir acı hissedilmemesi hasta açısından operasyonun konforunu arttırıcı bir unsurdur. Bıyık bölgesindeki kıl yoksunluğu için bitkisel veya kimyasal birçok ilaç piyasada bulunmaktadır. Bunların sonuçları çoğunlukla etkinsiz olurken, bıyık ekimi yüzde yüze yakın bir başarı oranına sahiptir.
BIYIK EKİMİ NASIL YAPILIR?
Bıyık ekim işlemi esnasında FUE ekim yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemde ilk olarak yapılması gereken kıl köklerinin alınacağı donör bölgenin belirlenmesidir. Donör bölge tespitinin doğru şekilde yapılması, ekimi yapılan kılların doğal durması ve ekim sonrasında nakil yapılan alanla uyumlu olması açısından önem taşımaktadır. Bıyık ekiminde genellikle donör bölge ense olarak belirlenmektedir. Hastanın işlem sırasında acı hissetmemesi için ekim işlemi lokal anestezi ile yapılmaktadır. FUE ekiminin uygulanmasında ilk olarak ekim yapılacak üst dudak bölgesine mikropen adı verilen alet aracılığı ile kıl köklerinin yerleştirileceği kanallar açılır. Kanalların açılmasında dikkat edilmesi gereken nokta ise açılan kanalların ekimi yapılacak kıl köklerinin genişliğine uyumlu olması gerekmektedir. Bunun yanı sıra kanalların açısı da ekim sonucunda oluşacak doğal görünümü birebir etkilediği için dikkat edilmesi gereken bir başka noktadır. Kanal açma işlemi tamamlandıktan sonra ikinci aşama olan greftlerin alınmasına geçilir. Donör alanda sağlıklı olan greftler (Bir adet greft ortalama 2 ile 3 saç kökü içerir.) belirlenerek, çok ince uca sahip yüksek devirli mikro motorlar ile toplanır. Daha sonrasında ekim yapılacak alana nakledilerek işlem tamamlanmış olur.
BIYIK EKİMİ SONRASI YAPILMASI GEREKENLER
Bıyık ekim işleminin ardından kişi kolaylıkla günlük yaşamına dönebilmektedir. Ekimin ardından doktorun belirleyeceği bir sürede ilk yıkama işlemi gerçekleştirilir. İlk yıkama işlemine kadar hastanın kesinlikle ekim yapılan alanı yıkamaması gerekmektedir. Ekilen kıl kökleri ve deri ilk süreçte tam anlamı ile uyumlu hale gelemediği için hastanın bu sürede ekim yapılan bölgeyi çarpmalara ve sürtmelere karşı özenle koruması gerekmektedir. Doktorunuzun uygun gördüğü süreye kadar tıraş olmanız önerilmemektedir. Bıyık ekim işleminin ardından anestezinin etkisi geçene kadar belirli bir sürede konuşmada, yemek yemede ve sıvı tüketmede zorlanabilirsiniz. Anestezinin etkisi geçtikten sonra ise hafif bir ağrı hissedilebilmektedir. Bu durumda doktorunuzun size önerdiği ilaçları kullanabilirsiniz. Bunların yanı sıra hastanın fizyolojik duruma bağlı olarak ilk 100 gün ile 120 günlük süreçte şok dökülme yaşanabilmektedir. Bu durum gayet doğaldır ve telaş edilmesi gereken hiçbir şey yoktur. Bu dökülen kıllar ekim işlemi ile gelen kıllardır ve kökler halen deri altında durmaktadır. Ekim sonrasında tam anlamı ile bıyığın çıkması ise 10 aylık bir süreci bulabilmekte ve yine bu zaman da kişiden kişiye göre değişebilmektedir.